30 Eylül 2012 Pazar

Trilobitler ve Darwin

Kambriyen Devri'nde aniden ortaya çıkan farklı canlı gruplarının en ilginçlerinden biri, sonradan soyları tükenmiş olan trilobitlerdir. Artropodlar filumuna dahil olan trilobitler, sert kabukları, boğumlu vücutları ve kompleks organları ile çok karmaşık canlılardır. Fosil kayıtları, trilobitlerin gözleri hakkında dahi çok detaylı tespitler yapılmasını sağlamıştır. Bir trilobit gözü yüzlerce küçük petekten oluşur ve bu peteklerin her birinin içinde çift mercek yer alır. Bu göz yapısı tam bir yaratılış harikasıdır. Harvard, Rochester ve Chicago Üniversiteleri'nden jeoloji profesörü David Raup; "Trilobitler, 450 milyon yıl önce, ancak günümüzün iyi eğitim görmüş ve hayal gücü son derece güçlü bir optik mühendisi tarafından geliştirilebilecek kadar iyi bir tasarımı kullanıyorlardı." demektedir.69
İşte sadece trilobitlerin bu olağanüstü kompleks yapısı bile, Darwinizm'i tek başına geçersiz kılmaktadır. Çünkü daha önceki jeolojik devirlerde bu canlılara benzer hiçbir kompleks canlı yaşamamıştır ve bu da göstermektedir ki, trilobitler arkalarında hiçbir evrim süreci olmadan ortaya çıkmışlardır. Science dergisindeki 2001 tarihli bir makalede şöyle denir:
Artropod filogenilerinin kadistik analizleri (karşılaştırmalı anatomiye dayalı yöntemlerle yapılan analizler), trilobitlerin eucrustaceanlar gibi, artropod ağacındaki oldukça ilerlemiş "dallar" olduğunu göstermektedir. Bu iddia edilen gelişmiş artropod ataların varlığına dair ise bir fosil yoktur... (Trilobitlerin) Daha erken bir kökeni olduğu keşfedilse bile, yine de Kambriyen'in başlangıcındaki bu kısa zaman diliminde, neden bu kadar çok hayvanın vücut ölçüsü açısından büyüdüğünü ve kabuk edindiğini açıklamak bir sorun olarak kalacaktır. 70
Kambriyen Devri'ndeki bu olağanüstü durum, Charles Darwin Türlerin Kökeni'ni kaleme alınırken de az çok biliniyordu. O devrin fosil kayıtlarında da, Kambriyen Devri'nde canlılığın birdenbire ortaya çıktığı gözlemlenmiş, trilobitlerin ve diğer bazı omurgasızların aniden belirdikleri tespit edilmişti. Bu yüzden Darwin Türlerin Kökeni adlı kitabında bu konuya değinmek durumunda kaldı. O sıralarda Kambriyen Devri "Siluryen Devri" olarak tanımlanıyordu. Darwin ise, "Bilinen Eski Fosil Kayıtlarında Farklı Türlerin Aniden Ortaya Çıkışı Üzerine" başlığı altında bu konuya değinmiş ve Siluryen Devri hakkında şöyle yazmıştı:
Sonuçta, eğer benim teorim doğruysa, en eski Siluryen tabakasının oluşumundan önce, çok uzun zaman dilimleri geçmiş olmalı, Siluryen Devri'nde bugüne kadar geçmiş olan zaman kadar uzun zaman dilimleri. Ve henüz bilinmeyen bu zaman dilimleri içinde dünya canlı yaratıklarla dolup taşmış olmalı. Bu büyük zaman dilimlerine ait fosil kayıtlarını neden bulamadığımız sorusu karşısında ise, verebilecek tatmin edici bir cevabım yok..71
Darwin "eğer teorim doğruysa, dünya Siluryen (Kambriyen) Devri öncesinde yaşayan canlılarla dolup taşmış olmalı" demişti. Bu canlıların neden hiçbir fosili olmadığı sorusuna ise, tüm kitabı boyunca tekrarladığı "fosil kayıtları çok yetersiz" bahanesiyle cevap bulmaya çalışmıştı. Ama bugün fosil kayıtlarının yeterli olduğu ve Kambriyen Devri canlılarının bir ataları olmadığı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu ise Darwin'in, "eğer teorim doğruysa" diye başladığı cümlesini geri çevirmemizi gerektirmektedir; Darwin'in varsayımları tutmamıştır ve dolayısıyla teorisi doğru değildir.
Kambriyen Devri'ne ait kayıtlar, hem trilobitler gibi kompleks canlı vücutlarıyla, hem de çok farklı canlı vücutlarının aynı anda ortaya çıkmasıyla, Darwinizm'i yıkmaktadır. Darwin, kitabında "Eğer aynı sınıfa ait çok sayıdaki tür gerçekten yaşama bir anda ve birlikte başlamışsa, bu doğal seleksiyonla ortak atadan evrimleşme teorisine öldürücü bir darbe olurdu." diye yazmıştır. 72
 Kambriyen Devri'nde ise, başta da belirttiğimiz gibi, türler gibi benzer kategoriler bir yana, 60-100 arasında farklı havyan şubesi yaşama bir anda ve birlikte başlamıştır. Bu, tam olarak Darwin'in "öldürücü darbe" olarak tarif ettiği tabloyu ispatlamaktadır. Bu yüzden İsveçli paleontolog Stefan Bengston, Kambriyen Devri'nden söz ederken "Darwin'i şaşırtan ve utandıran bu olay bizi de hala şaşırtmaktadır." der.. 73
Trilobitler hakkında belirtilmesi gereken bir diğer konu da, bu canlılardaki 530 milyon yıllık petek göz sisteminin, bugüne kadar hiç değişmeden gelmiş olmasıdır; arı ya da yusufçuk gibi günümüzdeki bazı böcekler de aynı göz yapısına sahiptir. 74
 Bu bulgu, evrim teorisinin canlıların ilkelden karmaşığa doğru geliştiği yönündeki iddiasına da yine "öldürücü bir darbe" indirmektedir.

70       Richard Fortey, "The Cambrian Explosion Exploded?", Science, cilt 293, no. 5529, 20 Temmuz 2001, s. 438-439.
71       Charles Darwin, The Origin of Species, 1859, s. 313-314.
72       Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the First Edition, Harvard University Press, 1964, s. 302.
73       Stefan Bengston, Nature, vol. 345, 1990, s. 765.
74       R. L. Gregory, Eye and Brain: The Physiology of Seeing, Oxford University Press, 1995, s. 31.

 http://fosiller.com/index.php?option=com_content&view=article&id=1009:trilobitler-ve-darwin&catid=45:canlln-koekeni&Itemid=147

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder